Temizlik, Kişisel Temizlik

Hem vücut güzelliğimiz, hem de sağlığımızı korumamız açısından temizlik büyük önem taşımaktadır. Her zaman hijyenik ve tertemiz bir vücuda sahip olmak istiyorsak vücut temizlik kurallarını mutlaka öğrenmeliyiz.

Malûm Türk hamamları bütün dünyaca tanınır, belki de yüzlerce yıldan beri Türkler temizlik konusunda diğer toplumlara örnek olmuşlardır. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz ama çevremizde kişisel hijyene dikkat etmeyen çok fazla insan da görebiliyoruz.

Türklerin temizlik anlayışı zaman içinde değişmedi fakat geri kaldı. Türklerin temizlik yöntemleri yüzyıllar içinde temizlik seçeneklerinin çoğalmasına ve akan sıcak su bulma olanaklarının artmasına rağmen değişmedi.

Toplumun sayıca fazla kısmında zaman içinde öğrenilen mikroplarla ilgili bilgilere veya akan su ile temizlik kurallarına uyum sağlanamadı. Özellikle kırsal kesimde çevre temizliği ve kişisel temizlik konularında genel bir ilerleme sağlanamadı. Hâlâ tuvaletler evlerin dışında yapılmakta veya evlerin içinde akarsu bulunmamakta.

Kentlerde bile bazı semtlerde benzer biçimde çağdaş kişisel hijyen kurallarına uygun olmadan yaşanan evler var. Ne yazık ki 21. yüzyılı yaşadığımız bu günlerde temizlik konusunda ülkemizdeki görünüm böyle.

Önemli Bir Kural; Ellerin Sık Sık Yıkanması

Ellerimizi sık yıkamalıyız. Özellikle yemeklerden önce ve sonra ellerimizi yıkamak bizi birçok hastalıktan koruyacaktır. Bunun yanında dışarıdan eve geldiğimizde, tuvaletten çıktığımızda veya evde temizlik yaptıktan sonra ellerimizi yıkamayı unutmamalıyız.

Ellerimizi yıkarken bol sıcak su ve saf sabun kullanabiliriz. Eller üzerinde cildin gözenekleri içinde birçok zararsız hatta bu dokuları koruduğu için yararlı denilebilecek mikroplar vardır. Piyasada satılan el temizliği için kullanılması önerilen mikrop öldürücü (antiseptik) maddeler içeren sıvılar veya sabunlar, bu yararlı mikropları kısmen de olsa öldüreceğinden gündelik olarak kullanılmamalıdır.

Bu temizlik maddeleri ayrıca içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle cildimizde allerji yapabilir. Bu yüzden cildimizin temizliği söz konusu olduğunda sadece katkısız sabun gibi doğal maddeler kullanmalıyız.

Banyo Alışkanlığı

Her gün banyo yapmalıyız veya en azından kısa süreli bir duş almalıyız. Sık banyo yapmak cildimize ve saçımıza çok iyi gelecektir. Banyo yaparken yine yukarıda anlattığımız nedenlerden dolayı sabun veya katkısız temizlik maddeleri kullanmamız gereklidir.

Aslında sabun gibi maddeler saçların temizliğinde kullanıldığında belki kozmetik yönden iyi sonuçlar alınamayabilir. Bu yüzden şampuan kullanılmaktadır. Aldığımız ürünün az katkılı ve tanınmış bir markanın kaliteli bir ürünü olmasına dikkat etmeliyiz.

Kadınların oturarak banyo yapması banyodan mikropların cinsel organlara bulaşmasına neden olabilir. Bu nedenle kadınların özellikle ayakta banyo yapması gereklidir. Kadınlarda hem ciltte hem de üreme organlarında yerleşen mantar gibi iltihabi hastalıklarin en önemli bulaşma yollarından biri banyo ve tuvaletlerdir.

Bunun yanında aşırı temizlik yapmak, özellikle vajinayı suyla veya başka bir sıvıyla yıkamak bu bölgenin doğal dengesini bozacağından son derece zararlıdır. Aşırı temizlik yapılırsa vajinada fırsatçı iltihaplar oluşabilir (vajinitler) veya nedeni belirsiz kasık ağrıları gibi birçok sorunla karşılaşabilinir.

Vücuttaki kılların temizliği için toplumda çoğunlukla jilet veya ağda kullanılır. Aslında bu yöntemlerle ilk anda yeterli sonuç alınıyor gibi görünse de zaman içinde oluşturdukları etkiler çok kötü olabilmektedir. Örneğin kıl kökü iltihapları veya küçük kesikler nedeniyle cilt iltihapları çok sık görülür.

Vücut kıllarının, özellikle cinsel organların yakınındaki kılların temizliği için bu yöntemler önerilmez. Bu kılların temizliği için piyasada özellikle erkeklerin bıyık veya sakal düzeltmesi için satılan motorlu küçük kıl kesme aletleri idealdir. Cinsel organlarla ilgili olmayan, örneğin koltuk altı kılları için de istenirse kıl dökücü kremler kullanılabilir.

Banyomuzu sık olarak temizlemeliyiz, bu sırada normal temizlik maddelerinin yanında antiseptik özelliği olan çamaşır suyu da kullanmalıyız. Özellikle banyo küvetleri ve musluklar gibi yerler mikropların üremesi ve yayılmasını engellemek için temiz tutulmalıdır.

Banyomuzun duvarlarının tavana kadar fayans gibi kolay temizlenebilen bir malzemeyle döşeli olması daha sıhhi olacaktır. Ayrıca dolapların ayaklı veya tekerlekli olması da zeminin temizliğini kolaylaştıracaktır.

En Tehlikeli Yerler Tuvaletler

Evlerde veya işyerlerinde en kirli yerler tuvaletlerdir. Sonuçta insan vücudunda üretilen kirli atıkların yoğun olarak bulunduğu tuvaletler çoğu zaman hastalıkların da başlangıç yerleridir. Kapı kolları, musluklar, lavabolar veya tuvalet taşı sık temizlenseler de çok sayıda mikrop barındırırlar.

Bîr insan için en tehlikeli mikroplar yine başka hasta bir insanın vücudundan dışarı atılmış türlerdir. Tuvaletler de bu mikropları barındırdığından bulaşıcı hastalıklar açısından çok tehlikeli olacaktır. Bu durumu gözönünde bulundurarak özellikle yabancı yerlerde tuvaleti kullanırken çok dikkatli olmalıyız.

Biliyoruz ki birçok kişi tuvalet sırasında eliyle taharetlenir, yani temizlik yapar. Bunun için Türkiye’deki tuvaletlerde yere yakın musluk bulunur. Alafranga tuvaletlerin de içine su akıtan bir musluk monte edilmiştir.

Gerçekte vücudumuz, cildimizin yapısı, salgılar veya kanda bulunan hücreler ve bağışıklık sistemi nedeniyle mikroplara karşı oldukça dayanıklıdır. Böylece vücudumuza mikroplar girse de savunma sistemleri bunları etkisiz hale getirir.

Fakat bazen mikropların çok güçlü olması durumunda veya savunma sistemimiz zayıflamiş ise iltihap hastalıkları ortaya çikar. Sonuçta hepimiz belli aralıklarla iltihap hastalıklari geçiririz. Fakat alacağımız basit önlemlerle hastalıklardan korunabiliriz ya da hastalıkları hafif atlatırız. Aşırı temizlik ise tersine hastalıkları azaltmaz biçim değiştirmesine neden olur. Bu yüzden bilinen temizlik yöntemlerinin dışına çıkmamalıyız.

Kişisel Temizliğin Önemi ve Tanımı

Oldukça geniş kapsamı olan temizlik, insan sağlığına olumlu katkıda bulunacak biçimde uygulanan her davranıştır, diye tanımlanabilir. Pek çok hastalık yetersiz temizlikten kaynaklanır. Özellikle su ve besinlerle bulaşan mikrobik ve paraziter hastalıklar böyledir. Bunlardan korunmanın en kolay ve etkili yolu temizliktir.

Temizlik hem kişisel sağlığımızın temelini oluşturur hem de uygarlık düzeyimizi ifade eder. Günümüzde kullanılan toplumsal kalkınma göstergelerinin birisi de konutların şebeke suyundan yararlanma ve kanalizasyon kullanma oranıdır. Bu oranın yükselmesiyle birlikte toplumda görülen bağırsak enfeksiyonları azalmaktadır.

Temizlikte kullanılan iki temel madde su ve sabundur. Bunlar olmadan temizlikten bahsedilemez. Su kaynakları yeterli olan ülkemizde bu imkândan israf etmeden, yeterince yararlanılmalıdır.

Sağlığın Temeli Temizliktir

Temizliğe en fazla önem veren din olan İslamiyette, “Temizlik imandandır.” hadisi ile kişilerin temizliğe önem vermesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kısaca özetleyecek olursak temizlik, kişilere güven ve mutluluk verir.

Temiz kişinin, toplum tarafından benimsenmesi kolaylaşır. Temizlik, hastalıklara karşı direnci arttırır. Ancak kişisel temizlik rastgele değil, belli kurallar içinde uygulanmalıdır. Eller sabunla yıkandıktan sonra bol su ile durulanmalıdır.

El ve Tırnak Bakımı Temizliği

Ellerimiz, vücudun çevre ile en çok temas eden ve en çok kirlenen organıdır. Bu sebeple çevreden ellerle alınan kirler ve çeşitli mikroplar ağza, göze, deriye, yediğimiz besinlere bulaşabilir. Bu kirlerin ve mikropların uzaklaştırabilmesi için eller sık sık sabunla köpürtülüp ovulmalı ve bol suyla durulanmalıdır.

Sabah kalkınca, her tuvalet ihtiyacının giderilmesinden sonra, yemekten önce ve sonra eller sabun ve suyla yıkanmalıdır. Genel tuvaletlerde ise hem tuvalete girmeden önce hem de ihtiyaç giderildikten sonra eller sabunla yıkanmalıdır. Bu tür yerlerde sıvı sabun tercih edilmelidir.

Ayrıca besin maddelerinin üretiminden satışına kadar her aşamada görev alan kişilerin el temizliğine önem vermeleri gerekir.

Tırnaklar kolay kirlenen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple düzenli olarak temizlenip kesilmeleri gerekir. Tırnaklar yenmemeli, koparılmamalı, uzadıkça tırnak makasıyla kesilmelidir. El tırnakları yarım ay şeklinde, ayak tırnakları düz kesilmelidir. Ayak tırnakları düz olarak kesilmediğinde kenarındaki etlere batar ve ağrılı iltihaplanmalara sebep olabilir.

Tırnaklar, kirli işlerle uğraştıktan sonra fırçalanarak temizlenmeli, tırnak diplerindeki etler geriye doğru itilerek düzeltilmelidir. Kenarlarında oluşan şeytantırnakları kopartılmadan tırnak makasıyla kesilmeli ve bir antiseptikle temizlenmelidir.

Boyun, Yüz ve Koltukaltı Temizliği

Yüz, boyun ve koltuk altı temizliği sağlığı korumada önemlidir. Her sabah uyanıldığında ve kirli işlerle uğraştıktan sonra yüz ve boyun sabunlanarak yıkanmalıdır. Yüz temizliğine burun ve kulaklar da katılmalıdır. Burun ve kulak içine sert cisimler sokulmamalı, kıllar kopartılmamalıdır.

Burun temizliği en iyi lavaboda, akan su ile yapılır. Mendil kullanılması gerektiğinde, kâğıt mendil tercih etmek daha sağlıklı bir davranıştır.

Kulak temizliği amacıyla dış kulak yolu girişi ve kulak kepçesindeki kıvrımlar pamuklu çubukla temizlenmelidir. Çubuk çok derine itilmemelidir.

Koltuk altları çok kirlenen bölgelerdir. Koku oluşmasını, kaşıntı ve tahrişleri önlemek için koltuk altlarının her gün sabunlanıp durulanması ve iyice kurulanması gerekir.

Deodorantlar tek başına temizlik aracı değildirler; geçici olarak kokuyu bastırırlar. Deodorant kullanımı yerine sabunlu su ile temizlik yapılması daha sağlıklı bir davranıştır. Koltuk altı temizliğinin bir aşaması da bölgedeki kılların uygun yöntemlerle düzenli olarak giderilmesidir.

Saç Bakım ve Temizliği

Dış görünümün düzenli ve iyi olabilmesi için saçlar temiz, düzgün kesimli ve iyi şekillenmiş olmalıdır. Görüş alanını kapatmayan, yüzü terletmeyen modeller tercih edilmelidir. Saçlar haftada en az iki kez, saç tipine uygun bir şampuanla yıkanıp durulanmalıdır.

Kişisel temizlik ve bakım eşyaları olan tarak, fırça ve havlular kesinlikle başkaları ile ortak kullanılmamalıdır. Saçlar düzenli olarak her sabah ve gece yatmadan önce fırçalanmalı ya da taranmalıdır. Saç diplerine masaj yapılmalıdır.

Saç yıkamada kullanılan su, çok sıcak veya çok soğuk olmamalıdır. Temizlikte kullanılan şampuanlar veya sabunlar kaliteli olmalıdır. Kepek varlığında bir hekime başvurulmalı ve hekimin önerdiği şampuanlar kullanılmalıdır.

Saç temizliğinin iyi yapılmaması, temizlik ve bakım araçlarının ortak kullanılması, bit taşıyan kişilerle temasta bulunulması sonucu saç bitlenmesi ortaya çıkabilir. Bu durumda yine bir hekime başvurulmalı ve gerekli ilaçlar kullanılmalıdır.

Bitlerin yumurtaları olan ve sirke olarak adlandırılan oval biçimli beyaz yumurtalar, kepekle karışabilir. Bit yumurtalarıyla kepeği ayırt etmek için sirkelerin saça yapışık olduğu, mat renkli ve kepilen daha sert olduğu hatırlanmalıdır.

Ayak Bakım ve Temizliği

Bütün gün çorap ve ayakkabı içinde havasız kalan, terleyen ayaklar her gün sabunlanarak yıkanıp ayak havlusu ile kurulanmalıdır. Temizlenip kurulanmadığında ayaklarda bakteri ve mantarlar üreyerek kötü kokulara ve hastalığa sebep olur. Ayaklara giyilen çoraplar terletmeyecek şekilde pamuklu olmalı, her gün temizi ile değiştirilmeli veya yıkanıp kurutularak kullanılmalıdır.

Ayak bakımının bir aşaması da topuklarda sertleşmeler ve parmaklarda nasırlar oluşmasının önlenmesidir. Bu amaçla ayağı çok sıkmayan, öne doğru sivrileşmeyen ayakkabılar seçilmeli, yüksek topuktan kaçınılmalıdır. Ağrılı, sert nasırların, derin çatlakların oluştuğu durumlarda bir hekime başvurulmalıdır.

Genital (Üreme organları) Bölge Bakım ve Temizliği

Özellikle ergenlik döneminden itibaren genital bölge temizliğinin daha özenli olarak yapılması gerekir. Çünkü bu dönemden itibaren üreme organları çevresinde yer alan yağ ve ter bezleri daha fazla çalışır.

Ayrıca üreme organlarına ait salgılar ve kızlarda âdet kanamaları sebebiyle kötü koku ve birikintiler olabilir. Bu amaçla bölgenin her gün sabunlu su ile yıkanıp durulanması ve iyice kurulanması uygun olur. Âdet dönemi sırasında yıkanılamayacağı görüşü yanlış bir düşüncedir. Âdet dönemi sırasında ayakta duş şeklinde banyo yapılmasında sakınca yoktur.

Yine âdet dönemi sırasında pamuklu bez yerine temiz, hazır petlerin kullanılması daha uygundur. Bu petlerin 3-4 saatte bir yenisi ile değiştirilmesi gerekir. Pamuklu bez kullanılacaksa, bezlerin kaynatılıp ütülenmesi ve temiz bir yerde saklanması gereklidir.

Erkeklerin de bu bölgenin temizliği sırasında sünnet derisini geriye çekerek salgı birikintilerini gidermeleri ve yapışıklıkları önlemeleri gereklidir. Genital bölge çevresinde bulunan kılların uygun yöntemlerle düzenli olarak giderilmesi de sağlık için uygun bir davranıştır.

Tuvalet Temizliği ve Alışkanlığı

Her gün düzenli olarak tuvalete çıkma alışkanlığı, sindirim sisteminin düzgün çalıştığının göstergesidir. Her tuvalete çıkıştan sonra makat çevresi önden arkaya doğru tuvalet kâğıdı ile temizlenip sonra da yıkanarak kurulanmalıdır.

Elleri yıkamadan önce kapı kolu, musluk başı vb. yerlere dokunulmaması, diğer insanlara mikrop bulaştırılmaması için uyulması gereken bir davranıştır. Tuvalet çıkışında eller bol su ve sabun ile ovularak yıkanmalıdır.

Tuvalet kullanımından sonra, tuvalete bol su dökülmeli veya sifon çekilmeli, gereğinde fırçalanarak temizlenmeli, bulaşıcı hastalıkların varlığında ise antiseptiklerle temizlik sağlanmalıdır. Temizlik sonrasında eller mutlaka yıkanmalıdır.

Giyecek Temizliği ve Banyo Yapma

Vücut ısısının düzenlenmesi ve vücuttaki atıkların dışarı atılması işlevini, yapısında yer alan damarlar ve ter bezleriyle sağlayan deri, mikroorganizmaların vücuda girişini önlemekte de önemli rol oynar.

Ayrıca ultraviyole ışınlarının etkisiyle D vitamini oluşmasını sağlar. Bu görevlerin yerine getirilebilmesi, derinin temizliğine ve kan dolaşımının düzenli olmasına bağlıdır. Bu sebeple derideki kirin sık sık temizlenmesi gerekir. Bu amaçla da sık sık banyo yapılmalıdır.

Deri üzerindeki biriken yağ bezi salgısı, ter, toz, mikroorganizmalar ve deri epitelinin soyulan artıkları kiri oluşturur. Kir, salgı bezlerinin gözeneklerini tıkayarak derinin normal görevlerini yapmasını engeller. Yıkanma ve temizlik, çağdaş insanın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biridir. İmkân oldukça sık aralıklarla banyo yapılmalıdır.

33-38 °C sıcaklıktaki suyla, lif ya da süngerin sabunla köpürtülmesi ve vücudun bu köpükle ovulması ile kirlerin akıtılması işlemine yıkanma adı verilir. Yıkanırken küveti doldurup içine girmek yerine, kurnaya ya da temiz bir kovaya su doldurup dökünmek veya duş şeklinde akan suyla yıkanmak daha sağlıklıdır.

Evde banyo yaparken küvetin ve oturulan taburenin temizliğine özen gösterilmelidir. Genel hamamlarda ise bu temizlik daha da fazla önem kazanır. Birçok mantar hastalığı ve bulaşıcı hastalıklar iyi temizlenmemiş yıkanma yerlerinden bulaşmaktadır. Bu sebeple hijyenik kurallara uyan temiz yerler tercih edilmeli, yıkanmadan önce kullanılacak yerler de su ve sabunla iyice temizlenmelidir. Ayrıca yıkanmada kullanılan terlik, takunya, havlu, lif, tarak gibi eşyaların da kişisel ve temiz olması zorunludur.

Tok karnına yıkanmak rahatsızlık verebileceği için yemekten iki saat sonraya kadar yıkanmamak uygundur. Banyo yapmanın dinlendirici, rahatlatıcı etkisi vardır. Gerginlik, sinirlilik, yorgunluk ve uykusuzluk durumlarında ılık banyo yatıştırıcı etki gösterir. Soğuk suyla yıkanmaksa uyarıcı etki yapar.

Günlük temizlik için kullanılan havlular; el, ayak ve banyo havlusu olarak ayrı ayrı olmalıdır. Havluların sık sık yıkanması, kaynatılması ve sıcak ütü ile ütülenmesi gerekir.

Banyo sonrasında, kaynatılmış ya da makinede yüksek ısıda yıkanmış, ütülenmiş iç çamaşırları giyilmelidir. İç çamaşırlarının pamuklu dokuma olması sağlık açısından en uygun olanıdır. Gerektiğinde dezenfeksiyon sağlamak üzere çamaşır suyu kullanılmalıdır. İç çamaşırları mümkünse her gün değiştirilmelidir.

Yatak giysilerinin ve çarşaf, nevresim, yastık kılıfı gibi yatak takımlarının sık yıkanması ve ütülenmesi de temizlik açısından önemlidir. Yatarken giyilen giysiler, vücudu sıkmayan, rahat, geniş ve pamuklu dokuma olmalıdır.

Gömlek, kazak, pantolon gibi dış giysilerin de temiz, ütülü ve havalandırılmış olması uygundur. Yıkanamayan giysilerin zaman zaman kuru temizlemeye verilmesi gerekir.